8 Ocak 2016 saat 17:00 de, 4 İDADİK’li otogardan Haskova’ya hareket ediyoruz. Sunay, Mustafa Tüylek çifti ile bendeniz Nilüfer Yılmaz ve sevgili rehberimiz Kemal Yılmaz. Bir haftalık giysiler ve ekipmanlarımızın bulunduğu tam teçhizatlı (!) sırt çantalarımızla artık yoldayız. Hava açık çok güzel, keyfimiz yerinde. Kemal ile kısa süre önce bu komşu ülke şehirlerinde bulunduğumuz için rahatız. Seyahat etmek zaten çok keyifli, bunun yanı sıra iki güzel dağ Musala ( Borovets, Bulgaristan) Olimpos ( Litochoro,Yunanistan) zirve hedefimiz seyahatimize heyecan katıyor.
9 Ocak, Cumartesi saat 04:00 Haskova (Bulgaristan) otobüs terminalindeyiz. 5:15 te Sofya’ya hareket ederek 09:30 da Sofya otobüs terminaline varıyoruz. Borovets’ e taksiden başka bir araçla ulaşma şansı yok. Biri ile anlaşarak 11:30 da Borovets’ deki otelimize yerleşiyoruz. Güzel ve popüler bir kayak merkezi burası. Biraz çıkıp dolaşıyoruz. Yarın sabah yukarı çıkarken teleferik kullanacağız. Bununla ilgili bilgi almak üzere önce oraya gidiyoruz. Ne yazık ki ilk teleferik saati bizi hayal kırıklığına uğratıyor.Daha erken çıkmayı planlamıştık oysa.. Ancak kış şartlarında dağın bu kısmını teleferikle çıkmak daha mantıklı olacağından başka bir şansımız yok.
10 Ocak, Pazar, sabah lobide sadece Mustafa var. Sunay gece çok rahatsızlanmış; muhtemelen yediği bir şey dokundu. Mecburen otelde kalıyor. Biz üç kişi 08:30 da teleferikle çıkıyoruz. 09:05 yürümeye başlıyoruz. 10:40 da 1.dağ evindeyiz. Buradan sonra rampalarla yükseliş başlıyor. Karşıdan gelenler değişen hava ile ilgili dikkatli olmamız konusunda bizi sürekli uyarıyorlar. Gerçekten de yürümeye devam ederken kısa bir süre sonra güneş kayboluyor. Rüzgar yerdeki karları yüzümüze savurarak esmeye başlıyor. Saat 12:00 civarında 2. Dağevinin çatısını görünce çok seviniyorum. Rüzgar, soğuk ve karda yürümenin zorlukları tüm enerjimi bitirdi, benden bu kadar. Bu dağevi benim zirvem olsun rehberim. Buradan zirveye dik bir çıkış var. Artan rüzgar ve sis, ayrıca son teleferiğe yetişme sorunumuz nedeniyle acele etme gereği, tüm bunlar benim performansımın üzerinde bir çaba ve güç gerektiriyor. 12:30 da 2.Dağevindeyiz. Burada duvarda birçok kulüp ve kulübümüz İDADİK’ in de flamasını görmek güzeldi. Ancak görevli kapatıp gideceğini söylüyor. Kemal Mustafa ile zirve ye çıkarken ben o sırada aşağıya inmekte olan bir Bulgar dağcı grubu ile 1.Dağevine inip Kemal ile Mustafa’yi orada bekleyeceğim. 45 dakikada neredeyse, hatta neredeyse değil baya koşarak iniyoruz. 13:15 te ben rahatım. Dağevine vardım. Kemal ile Mustafa zirveyi başarmış olarak 14:55 te geldiler. Saat 13:30 da zirve yapmışlar, süper!!! Teleferiğe çok kısıtlı bir zaman kaldı. Hızla devam ediyoruz. Eğer kaçırırsak aşağıya inmemiz karanlığa kalacağından bizi çok zorlayacak. Ayrıca aşağıda Sunay bekliyor, onun sağlık durumunu merak ediyoruz. Neyseki teleferiğe yetiştik. Aşağıya indiğimizde sanki iklim değişmişti. Kemal “ Miami’ye mi geldik, bu nasıl hava?” dedi. Öylesine rahatlamıştık. Dün anlaştığımız taksi Sofya’dan bizi almak üzere geldi. Üzerimizi bile değiştirmeden çantaları alıp hemen taksiye atladık. 18:30 da Sofya’dayız. Otelimize yerleştik.
11 Ocak, Pazartesi, Sofya’yı geziyoruz. Tarihi binalar çok güzel korunmuş. Sürekli fotoğraf çekme isteği uyandırıyor. Asıl yarın tarihi binaların olduğu bölgeyi gezeceğiz.
12 Ocak, Salı, gezeceğimiz yerler var daha, ancak sürekli yağan yağmur bizi engelliyor. Akşam 20:00 Sofya’dan Selanik’ e varmak üzere otobüse biniyoruz.
13 Ocak, Çarşamba, gece saat 01:00 Selanik otobüs terminalindeyiz. Burada sabahlıyoruz. Sabah 07:00 Yine otobüsteyiz. 07:50 Katerini, 08:20 Litochoro. Olimpos dağına bu kasabadan çıkılıyor. Hava durumu bizim için belirleyici oluyor. Sadece bugün ve yarın uygun. Cuma saatte 90 km hızla rüzgar olacağından hiç şansımız yok. Dağevine ulaşıp oradan zirve faaliyetini planlamak istiyoruz. Ancak orada danıştığımız bir dağcı ( dağ malzemeleri satış dükkanı sahibi ) dan kış sezonunda yukarıdaki tüm dağevlerinin kapalı olduğunu ve Zirve faaliyetinin yaz şartlarında bile en az iki gün gerektirdiğini, bizim 1,5 günde zirve yapma şansımızın olmadığını söylüyor. Yukarısı kar-buz. Sunay ve ben zaten kış eğitimi sahibi değiliz. Bu durumda rehberimiz şartları çok zorlamamaya karar veriyor. Seyahatimizi gezi formatı ile sürdürmek üzere Selanik’ e geri dönüyoruz.
14 Ocak, Perşembe akşam 21:00 e kadar Selanik’te tarihi ve turistik yerleri geziyor. Atamızın aynı İzmir’ e benzeyen memleketinin havasını teneffüs ediyoruz. İlk ziyaretimiz Mustafa Kemal Atatürk’ ün doğduğu ve çocukluğunu yaşadığı ev. Bu evde gezerken tarihte yolculuk ve Türk Milletinin kaderini değiştiren bu çok yetenekli akıllı müthiş adamın çocukluk anılarına dokunmak insanı çok ama çok duygulandırıyor. Yaptıkları bir insanın yapabileceklerinin öyle üzerindeki onun bir zamanlar bu merdivenlerden çıkıp inen ve bahçedeki ağaca tırmanan küçücük bir çocuk olduğu düşüncesi insanı duygudan duyguya sürüklüyor. Ayrıca hem Sunay’ın hem de benim babaannelerimizin memleketi burası.. İki gün boyunca geçmiş ve bugün arasında tarihte gidip geldiğimiz, duygulu ve güzel zamanlar geçiriyoruz. Perşembe gece 23:00 Selanik’ e veda ederek otobüse biniyoruz.
15 Ocak, Cuma öğlen evimizdeyiz.
Başka bir zaman bahar veya yaz zamanı ve daha kalabalık bir grupla yeniden gelinebilir diye düşünüyorum.
Yazı: Nilüfer Yılmaz
Fotoğraf: Kemal Yılmaz
2016 yılı yüksek dağ programına katılarak, gittikleri iki ülkenin önemli iki şehirindeki izlenimlerini bizimle paylaşan ve Musala Zirve Tırmanışı'nı gerçekleştiren üyelerimize teşekkür ediyor, kutluyoruz.
İDADİK YÖNETİM KURULU